22. Nereye Güzelim?
Bir cumartesi evinde tek başına oturmanın verdiği ızdırabı dindirmek istiyordu. Eskiden, daha birkaç ay önce böylesi hislerinin olmadığını da biliyordu. Kalbindeki ağırlığın nedeninin bir adı vardı; Oğuzhan.
Akşam Efşan’la nargile gecesi yapacaklardı ama günü doldurması gerekiyordu. Bunun için yapması gereken de abisine gitmekti. Yeğenleriyle kafayı çekebilirdi. Belki yine o bitmeyen yemekli ve kalabalık günlerinden birine denk gelirdi. Bugün, o günkü kadar fevri değildi, daha çok durgundu ama üstesinden gelecekti bu durumun.
Her anını onu düşünerek geçiremezdi, eğer bunu yenemezse her günü zehir olacaktı. Bahçede kahvesini içerken telefonundan hesaplarına girmiş, neler olup bittiğine göz atıyordu. Her anını soysal medyada yaşamıyordu veya takip konusunda istekli değildi ama ara sıra da olsa bakıyordu.
Ekranda ilk önüne gelen fotoğrafın Hazal ve Kenan’a ait olacağını bilmiyordu. Trabzon’a gittiklerini anlayıp dikkatle inceledi. “Nasıl mutlular…” derken tebessüm etti. Kenan’ın adına mutluydu, aşırı mutluydu. Kenan sevilmeyi hak eden güzel bir adamdı ve kendisi ona bu zevki verememişti. “Birimizin sorunsuz olması güzel,” diye mırıldandı. “Bunların düğün yakın ama benim öküz ortalarda yok.”
Fotoğrafı beğenip kapattı. Başka bir şey görmesine gerek yoktu. Ellerini yumruk yaparak çenesinin altına bıraktı. “Arasam bile değişmeyecek şeylerin olduğu kanaatindeyim. Canıma okuma sözünü tuttun da beni bırakmayacağın sözüne ne oldu?” Sessiz, fısıltı gibi sözleri içinin dışa vuruşuydu. Çenesini kaldırıp kollarını geriye uzattı, başını kolları üzerine yatırıp düşünmeye devam etti ama içinden çıkamıyordu. Nefesle ayaklandığında evden ayrılması beş dakikasını almamıştı.
Siyah aracını almıştı, kendisi kullanıyordu. Korumaları arkasından takipteydi. Düşünerek malikaneye gideceği yoldan saptı. Oğuzhan’a gidecek bir yol biliyordu. Madem bunu kendisi başarmıştı, adamı kendinden uzaklaştırmıştı, bir yolunu bulabilirdi.
Bir saat sonra AZA’da Zeynep, Aslı ve Azra’nın karşısında oturuyordu. Ona yardım edebilecek, tecrübe ve zekanın adını yazmış kadınların ona bir akıl vereceğinden hiç şüphesi yoktu.
Ve biraz uzağında, kulağında fısıltı kulaklığıyla sesleri eleyip, sinyalleri masayı hedef alan Sümeyra’nın onları dikkatle dinliyor olduğunu bilmiyordu.
“Sıcak bir cumartesi günü bizi neden burada topladığını anlatacak mısın?” diye soran Zeynep’e yüzünü buruşturdu Azra. “Kör müsün, suratına baksana, bu surat başım dertte bana yardım edin suratı.”
Azra’ya katılan Aslı kollarını masada birleştirip mahsun mahsun bakan Ruken’e yaklaştı. “Kim astı o güzel yüzünü?”
Tam konuşacağı anda Zeynep tekrar söze girdi. “Kenan değildir, değil mi?” Gözleri hüsranla kısılmıştı.
“Yok,” dedi Azra. “Bu bakış ben bok yedim bakışı.”
Ruken gözlerini devirdi, sıra ona gelmiyordu. “Ablalarım…” dedi masaya dayadığı dirseğinden destek alıp elini yüzüne verdi. Yüzünde bıkkınlık ve umutsuzluk kol geziyordu.
Üç kadın da sessizliğe bürünüp bekledi ama arada birbirlerine sözsüz sorular göndermeyi ihmal etmiyor, yine sessizce cevaplıyorlardı.
“Ben… ben sanırım aşık oluyorum.”
“Kime?” diyen üç kadın aynı anı paylaşmıştı. Ruken yüzünü elinden çekip arkasına yaslandı. Ne derse makbul olurdu bilmiyordu. “Telefonlarınızı uzaklaştırabilir misiniz?”
Aslı ayağa kalkıp masadaki telefonları hızla kaparak kafenin kasa bölümüne yürüdü. Çekmeceye bırakıp geri döndü ve Ruken en baştan en sona tek tek anlattı. Kenan’a olan kırgınlığından dahi bahsetti.
“Ama bunu ona asla söylemeyin,” dedi Ruken. “Çok acıttı, ikinci kez vazgeçilmek… yaraladı beni. Bunu onunda hissetmesini istemiyorum. Bu acıtan his bende kalabilir.”
Zeynep uzanarak elini sıktı. “Merak etme, duymayacak.”
“Peki neden bu adamın soyadı Kara?” diye sordu Aslı. “Bana ilginç geldi, size gelmedi mi?” derken arkadaşlarına döndü.
“Olabilir,” dedi Azra. “Tek Kara’lar bunlar olmasa gerek.”
“Tevafuk diyelim,” dedi Zeynep.
“Bırakın şimdi soyadını,” dedi Ruken. “Ben hatayı nerede yaptım? Benden kaçıyor, resmen benden kaçıyor.”
“Ruken, sen hatayı ona o evden çıkarken yapmışsın,” dedi Azra. “Bize anlattığın güzellikleri sana veren adama ‘sen bu evde kal’ dersen, o da sana ‘tamam’ derse ve sen şimdi deli gibi onu özlersen hatayı kendinde aramalısın.”
“Abla arıyorum da bulamıyorum.”
“Kızım sen adamı terk etmişsin, uyan uyan,” dedi Zeynep. “Sen neden böyle yapıyorsun Ruken?”
Kederli bir bakış attı Zeynep’e. “Nasıl?”
Aslı öne eğildi. “Sen neden seni seven adamları kendinden uzaklaştırıyorsun?”
Ruken gözlerini kaçırdı, ne cevap vereceğini bilmiyordu ama az sonra onlardan duyacağına emindi.
“Ben diyeyim,” dedi Azra. “Çünkü Ruken, kendinden vazgeçmeyecek adamı arıyor.”
“Ve bence bir artı koyabiliriz,” dedi Aslı, gözleri Ruken de. “Bunun içinde vazgeçiyor ama kimse senin egonu tatmin edemiyor, değil mi?”
“Ego demesek,” dedi Ruken. “Ben sevilmek istiyorum.”
“Bunun içinde sevmen gerekiyor,” dedi Zeynep.
“Ben ilişkiler hakkında konuşurken bir şeyi ya atlıyorum ya da tam anlatamıyorum,” dedi Aslı. “Şöyle etrafına bir bakar mısın? Bizi hiç sevdiğimiz adamları iterken gördün mü? Ya da ne bileyim terk ederken veya onlara ilgi göstermezken?”
Ruken başını iki yana salladı. “Görmedim.”
“Bağlanma korkusu mu yaşıyorsun?” dedi Aslı. “Kimse seni ona bağlandın diye zincire vurmaz, aksine bu iyi bir şey. Birine ait olmak o kadar da kötü değil.”
“Abla,” dedi hüzünle. “Belki ben vazgeçtim, bu doğru ama Kenan da elimden tutup geleceksin demedi veya gitmiyorum, ben sensiz yapamam da demedi. Biz birbirimizin yokluğuna çok basit adapte olduk. Şu hissettiğim çaresizliği, yalnızlığı ben beş sene önce hissetmedim. Oğuzhan’da bambaşka bir dünya gördüm. Tek bir sözüyle ayaklarımı yerden kesiyordu. Gözümün içine bakıyordu ve beni anlamaya hatta gerekirse yargılamaya kadar ulaşıyordu. Bir kez…” dedi nefesini tazeleyip. “Bir kez benimle ilgilenmemezlik etmedi. Eğer o olmasaydı Kenan’dan nefret edecektim ama o bende kalan son Kenan’ı bile kurtardı.”
“Şuraya eklemek isterim,” dedi Azra. “Hazal olmasa belki de Kenan senden nefret edecekti?”
“Haklısın,” demekle yetindi Ruken. “Doğru zamanda doğru insanlar…”
“Güzel,” dedi Aslı. “O hâlde neden sen bu evde kal dedin adama?”
“Korkuyorum,” derken gözleri nemlendi.
“Neden korkuyorsun?” Aslı’nın sorusuyla arkadaşları da Ruken’in yüzüne baktı.
“Tekrar vazgeçilen olmaktan ve başıma yine geliyor.”
“Ama istemedi dedin,” dedi Azra. “Kızının annesi olacağını söylemiş, seni neden terk etsin?”
“Elinin altında bir kadın hâline geldim, evden çıktığımızda gerçek hayatın içinde tekrar nefes alacaktık ve gerçek hisleriyle gelsin istedim. Bir kadın ve bir erkek bir evin içinde iki ay yaşarsa ve her şeyi paylaşırsa bunu aşk zannedebilir, diye düşündüm.”
“Mantıklı,” dedi Azra, ama devam etti. “Yine de şu var ki adam sana aşık olmuşsa? ”
Ruken gözlerini yumdu, tek istediği buydu ama şimdi hiç emin değildi. “Hiç belli olmuyor.”
“Sen kendinden emin değilsin,” dedi Aslı. “Sen ne hissediyorsun?”
“Özlüyorum.” Sesinin ritmi düşmüş, ıslak bir kedi yavrusunu andırıyordu üç kadınında gözleri önünde. “Yastığın diğer tarafı boş, sabah uyanınca onu yanımda istiyorum. Evimde sıkılıyorum, işimde sıkılıyorum, hayatımın anlamı ailemin arasında sıkılıyorum. Amaçsız kalmış gibiyim, boş yaşıyorum, hissediyorum ilk defa ne kadar üretsem de boş gibiyim. Hayatın anlamı kalmamış, okyanusun ortasında boşa kürek çekiyorum.”
“Sen olmuşsun,” dedi Zeynep. “Git bul onu, aşık değilse bile aşık et.”
“Gücüm yok,” dedi Ruken. “Ben fethedilmek istiyorum. Geçen on senenin bende etkisi bu! Kim olduğumun bir önemi yok, kod mühendisi olmamın, füze yapmamın, bir holdingi yönetmenin, milyonlar kazanmanın, ödül almamın bir önemi yok. Ben ait olmak için ait edinilmek istiyorum çünkü ben bir kadınım! Sevilmek ve bunu görmek istiyorum.”
“Hazıra konmak istiyorsun Ruken,” dedi Aslı. “Elini taşın altına koyacaksın. Oğuzhan da terk edildiğini düşünüyor olmalı. Değer verilmediğini, özlenmediğini… O da bir erkek ve erkekler de sevilmeyi sever. Sizin konuşmanız gerekiyor.”
“Katılıyorum,” dedi Azra. “Benim ayıyı yatır göğsüne sev, dünya ona güzel içmeden sarhoş oluyor.”
Ruken başını iki yana salladı. “Ortada yok! Evini bilmiyorum, aramam hiçbir şeyi değiştirmez. O bir devlet ajanı ve her şeyi gizli. Kendisi isterse beni buluyor ama ben ona ulaşamıyorum.”
“E,” dedi Zeynep. “Dönüp gelmesini mi bekleyeceğiz?”
“Tabii ki hayır,” dedi Aslı. “Kocamı bu günler için büyüttüm. Ben beş dakikada bulurum.”
“Abla,” dedi Ruken. Aslı gözlerinin içine baktı.
“Yiğit abim ve Oğuzhan sekiz senedir tanışıyormuş. Oğuzhan’ı bu ülkeye getirende devletin içine koyan da Yiğit abi ve Oğuzhan’ın İsviçre başta olmak üzere başka ülkelerde de holdingleri var. Takma adı Owen Black.”
“Hassiktir,” diye fısıldadı Aslı. “Şaka mı?” derken gözleri kocaman aralanmıştı. “Ben tanıyorum Owen Black’ı.”
Kaşlarını çattı Zeynep. “Nasıl?”
“Geçen yıl Rusya da bir davette Yiğit tanıştırmıştı ama bana Türk olduğunu söylememişti. Yani benimle İngilizce konuşmuştu, dikkatimi çekmedi.”
Ruken şaşırmadı, Zeynep ve Azra da öyle. Azra burun kıvırdı. “Yani Ruken, bekle bekle git karanlık adam bul, ne olduğu belli değil.”
“O hâlde Yiğit biliyordur evi nerede?” dedi Zeynep.
“Mutlaka biliyordur ama evine mi gideceksin?” diye sordu Aslı.
“Bilmiyorum, buraya geldim size anlattım ve sizin bana yardım etmenizi istiyorum. Abim bir şeylerin farkında, beni sıkıştırıp duruyor, Oğuzhan ortada yok ben bir şey anlatamıyorum. Ne anlatacağımı da bilmiyorum.”
Üç kadında birbirine bakıp Ruken’e döndü. Kadının sıkıntılı hâline üzülmekle kalmak istemiyorlardı.
“Tamam,” dedi Aslı. “Bunda karışık bir durum söz konusu değil. Ailesiyle birlikte evime davet edeceğim ve sen de geleceksin. Ortada buluşma, uyar mı?”
“Leyla beni görürse işler karışır. Beni rüyasında görmüş ve babasının telefonunu karıştırıp fotoğraflarımıza bakmış. Beni tanıyor hatta dün sabah beni aradı. Babasının telefonunu gizlice alıp aradı ve bana anne dedi. Garip bir şekilde beni annesi zannediyor. Babası tek kelime etmediğini söyledi, ona inanıyorum ama Leyla bu duruma nasıl geldi, bilemiyorum.”
“Hım,” dedi Azra. “O zaman Rose Continet’e gideriz. Oğuzhan’ı getirmek Yiğit’in işi olsun.”
“Gelmez, o da benim gibi dışarı çıkmayı sevmiyor. Gece hayatından nefret ediyor, Yiğit Abi zorlarsa anlar.”
“Ruken,” dedi Aslı. “Sizin sorununuz konuşularak çözülecek, onu arayıp konuşmak istediğini söyle. Gelmezse biz ensesinden tutar Florya’ya kapatırız.”
Ruken gülümserken, Azra ve Zeynep kahkaha attı. Aslı da kendi sözlerine gülümsedi. “Hayır, sen dur ben arayacağım ve bizzat Owen’la konuşacağım.”
“İsmi de fiyakalı,” dedi Azra. “Soylu Kara…”
“Kendisi de çok yakışıklı,” diye ekledi Aslı. “Bizim kız vurmuş turnayı gözünden. Abin seni ipe dizecek öğrendiğinde.”
Ruken omuz silkti, umursamaz tavrı gerçekten de abisini takmıyor oluşundandı çünkü biliyordu; o mutluysa abisi sesini çıkartmazdı.
“Ben onu aramak istemiyorum,” dedi Ruken.
“Ruken sen temiz bir dayak istiyorsun,” dedi Azra.
“O beni bulacak! Benden geçenden ben de geçerim.”
“Geçtiğini kimse söylemedi, sana senin istediğini veriyor ve aslında senin ondan geçmemeni bekliyor. Siz bu tavırla devamı ederseniz, sen inat o inat bu iş zor,” dedi Aslı.
“Aslında…” derken ablalarına utanarak baktı. “Birkaç gece önce evime gizlice girdi.”
“Gece!” dedi Zeynep. “Sonra?”
“Abla!” dedi gözlerini büyüterek.
Aslı sinisine gülümsedi. “Ürkütmeyin ceylanı, olan olmuş belli. Doğum kontrolünden haberiniz vardır. Sene olmuş iki bin yirmi beş. Karahan’ın bünyesi bir bebek daha kaldırmaz.”
“Abla!” dedi Aslı’ya utançla çıkışarak.
“E, sonra?” dedi Azra. “Ne dediğini anlat?”
“Özlediğini söyledi ama neyi özlediğini tam anlamadım.”
“Bedenini mi, ruhunu mu? Haklısın,” dedi Zeynep.
“Sevdiğini söyledi mi?” diye sordu Aslı.
“Pek çok güzel söz arasından geçersek, hayır.”
“Onu ara ve bir yere çağır, ne hissediyorsan onu anlat ve dinle, anla. Sonrasına bir daha bakarsın,” dedi Aslı. “Hayatımda hiç ajan kaçırmadım Ruken, ülke içinde krize neden olabiliriz. Bu kez beni kocam bile kurtaramaz.”
“Abla, kaçırmak yok, unut onu. Ha belki ihtiyacımız olur bir gün asla hayır demem.”
“Dünyanın sonu değil Ruken,” dedi Azra. “Seni mutlu etmesine izin ver, dur ve bak; hayat Oğuzhan’ın yanından nasıl görünüyor.”
Bakmak için can atıyordu ama adam onu kendi hâline bırakmıştı. En azından daha rahattı, içindeki sıkıntıları masaya bırakmıştı. Çok sevdiği ablalarının sözlerine kulak verecek, düşünecek bir sonuca varacaktı. Kendisi aşkın tozlu yolunda dumana karışmıştı, bunu anlamıştı ve şimdi dumanın içinden çekip alacağı bir adamı vardı. Öyle ya da böyle. Oldukça haklıydı ablaları ama o yine de fethedilen olmak istiyordu, terk edilen değil. Oğuzhan Kara, Ruken Kara’nın ilk pişmanlığı olma yolunda ilerliyordu; onu ardında bırakmamalıydı.
“Düşüneceğim.”
“Bir dakika, bir dakika!” diyerek hiddetle öne eğildi Azra. “Bilboardlarımı toplatıp yakan, yok eden, kataloglarımı toplatan…”
“Oha oha oha,” dedi Zeynep.
Ruken yüzünü gülümseyerek buruşturup tek gözünü kapattı. Aslı’nın kahkahasıyla o da gülmek istedi ama Azra’nın haşin bakışlarından çekindi.
“Ulan!” diye yumruğunu masaya hafifçe vurdu. “Kaç milyon zarardayım haberi var mı?”
“Bir de diyor ki bu adam benden vazgeçiyor,” dedi Aslı. “Adam seni koca ülkenin gözünden sakınıyor, kıskançlıktan gözü dönüyor sende kalkmış bu adam bana ne hissediyor diye soruyorsun.”
“Ama ortada yok abla,” dedi hüsranla. “Bensiz de kalabiliyor hayatta, ben onu yanımda istiyorum.”
“Ruken,” dedi Zeynep hafif öfkeyle. “Biz duvara mı konuşuyoruz ablacığım? Oğuz, sen ve Kenan’ın arasında olanlardan haberdar, o da farkında bir gerçeğin.”
“Ne gerçeği?” derken kaşlarını çattı Ruken.
“Ne gerçeği…” diye mırıldandı Aslı. “Tabii ki senin erkeklere verdiğin değeri gösteremiyor oluşunun gerçeği. Top mu bu, atarsın sana gelirse senindir?”
“Manyak,” diye mırıldandı Azra, Ruken’e bakarak. “Zorba seviyor bu.”
“Abisi kim?” dedi Aslı. “Gidemezsin diyecek adamı arıyor ama bilmiyor ki elinden kaçırmış.”
Hüsranla gözlerini yumdu Ruken. “Kaçırmış demesek.”
“Olur, terk etmiş deriz,” dedi Zeynep. “Sözcükler gerçeği değiştirir mi?”
Kollarını masaya yatırıp başını da bıraktı. “Ya siz neden bana yürüyorsunuz? Bana bir çare bulmanız gerekiyordu.”
“Çare senin beyninde,” dedi Aslı. “Biz o işlere bakmıyoruz ama sen söyle, ne istiyorsan biz sana yardım ederiz?”
Ruken başını kaldırıp muzipçe sırıttı. “Abla bizi Florya’ya kapatsana.”
Üç kadından gülümseyerek başını sağa sola salladı. “Benim güzel bacım, daha basit bir yol var, sen onu buraya çağır. Gerekirse ben kapatırım sizi Florya’ya.”
Masaya başını bırakmış kadının arkasına bakıyordu üç kadında. Ruken de onları izliyordu ama hiç Oğuzhan’ı çağırmayı düşünmüyordu.
“Hoş geldim damat,” dedi Aslı. “Kulakların mı çınladı?”
Saçları dağıtılmış, eskitilmiş kumaşıyla yırtık yaka tişörtünün altına siyah kotu, ayaklarında botuyla serseri bir görünüme bürünmüş adamı baştan ayağa süzdüler.
Ruken uzandığı masadan gözleri büyümüş, nefesini tutmuş şekilde usulca doğruldu. “Damat?” diye fısıldadı. Arkasına bakmak için başını çevirince saçları sırtına döküldü. Oğuzhan’ın o serseri haline ilk kez şahit olurken, gözlerinin içinin bile gülüyor oluşuyla yutkundu.
İzleniyordu! Ya dinleniyorsa?
“Merhaba Hanımlar.”
“Hoş geldin Oğuzhan, pazartesi on milyonluk çekimi masamda görmek istiyorum. Ben parayı sokaktan mı topluyorum lan yaktın yıktın, işime balta vurdun,” dedi Azra.
“Sakin ol kızım,” dedi Zeynep. “Ürkütme enişteyi.”
“Yok, canım,” dedi Aslı. “Hiç ürkecek gibi durmuyor.”
Ruken önüne dönerken yüzünün alev aldığını hissediyordu. Bir an çantasını alıp kaçmayı bile düşündü ve hatta denemeye yeltendiği anda omuzundaki elin onu geri oturtmasıyla çantasının kulpunu sıktı.
“Nereye güzelim?” Oğuzhan, Ruken’in yanındaki sandalyeye oturdu. Sessiz kalan Ruken’e bakmayı kesip Azra’ya döndü. “Tamam ama özür dilemeyeceğim. Tebrik edebilirim, o kırmızı elbise müthişti fakat Ruken giymesin. Erkekleri katil edecek gücü parmaklarınızın ucunda taşıyorsunuz Azra Hanım.”
Gözlerini kırpıştıran Azra, saçlarını geriye attı. “Ben de teşekkür etmeyeceğim. Kaç gece uykularım kaçtı,” derken gözleri büyüdü ve hırslandı. “Delirmek üzereydim.”
Ruken ellerini kucağına saklayıp birleştirdi. Bakışları bir yanına birde karşısına kayıyordu. Oğuzhan’ın onu işaret ederek konuşmasıyla eridiğini hissetti.
“Şu güzellik tüm şehrin önüne serilir mi? Hadi serdin, sonra ben katil olmaz mıyım? Eğer başlangıçta burada olsaydım asla izin vermezdim.”
Azra göz devirdi. “Bir daha aileden biriyle çalışmayacağım. Bu, sondu!”
Zeynep ve Aslı’nın kıkırtılarına sert bakan Azra, Oğuzhan’a döndü. “Kardeşim, senin dilin yok mu? Kenan geldi abla dedi, usulünce as dedi, açık açık olmasın dedi, tamam dedim ama sen ne yaptın?” Azra öfkeyle nefesini alırken Oğuzhan gülümsedi.
“Ben Kerem miyim?”
Adama bakan Aslı bak sen dercesine dudaklarını kıvırdı. “Kenan, yalnız.” Ayağa kaktı. “Hadi bize müsaade, siz konuşun anlaşın.”
“Ya ben az daha kalsam,” dedi Azra. “Daha sinirimi alamadım da.”
Aslı kolundan tutup kalırdı. “Kalk canım kalk.”
Azra’yı bıraksalar Oğuzhan’ın üzerinde tepinecek bir hali vardı ve kızlar kasadan telefonlarını alıp dışarı ite kaka çıkardıklarında Oğuzhan onlara bakıp gülümsüyordu ama kendine dönmüş kurşun bakışları fark edince gülümsemesi silindi.
“Sen beni takip mi ediyorsun?”
“Evet,” dedi Oğuzhan. “Hatta dinliyorum.” Omuzlarından tutup Ruken’i kafenin pencerelerin olduğu kısmına döndürdü. “Bak tam şurada kahverengi saçlı bir kadın var.”
Ruken elinde tabletiyle uğraşan kadını fark etti ve aniden kendilerine dönen kadının gülümseyip el sallıyor oluşuyla ciğerlerine derin nefes çekti. “Kim o?”
“Asistanım, saatlerdir izliyor, bana rapor veriyor.” Kadının saçları arasına fısıldadı. “Sende benim senden vazgeçiyor olduğumu düşünüp dertleniyorsun.”
Omuzlarını silkerek döndü. “Bu çok ayıp, saçma! Sen nasıl benim özelime böyle bir şey uygularsın?”
Kadının çıkışana aldırış etmeyerek saçının ucunu parmaklarına doladı. “Yaparım, sen benim özelimsin.”
“Üste çıkmaya çalışma! Evime de bir şeyler bıraktın mı? Telefonuma da girdin mi?”
“Yok, eve dokunmadım, telefonunun da güvenlik duvarını kıramadım.”
Sandalyesinden kalktı Ruken. “Defol git, seni görmek istemiyorum. Hasta mısın sen? Yanıma gelmiş olsan duymak istediklerini ben sana söylerdim.”
“Hiç sanmıyorum,” diyerek ayağa kalktı, gitmeye hazırlanan kadına gözlerini devirdi. “Nereye Ruken?”
“Sana ne! Sana ne!” Kafenin kapısına koşar adım yürüdü.
Neler duyduğunu düşündükçe öfkesi katlanıyordu. Bunun çıplak hissetmekten farkı yoktu. İç dünyasını Oğuzhan’ın ellerine bırakmış gibi hissediyordu. Soruları verilmiş sınav gibi…
Hayda delirtti kızı ya emeğine yüreğine sağlık çok güzeldi
Yaaa takip ettirmek çok akıllıca gülmekten bittim diyebiliriz son paragraflarda ayrıca afişlerin sorumlusu da ortaya çıktığına göre tasarımcımız rahat edebilir yazıktır parasını alsın 🙈 devamı aşırı merak uyandırıyor haftaya perşembeden önce görüşmek dileğiyle ..
Çok güzel bir bölümdü yüreğine sağlık yazarcigim 😀. Devamını merakla bekliyorum 😀
⭐⭐⭐⭐⭐
Yine çok guzeldi
Ruken cimm,sopalık mısın acaba,yağğğniii adam ajan,sana da ajanlık yapmasından daha doğal bir şey ola bilir mi,ayrica da sana bu kadar rahat rest cekebilmesindeki asıl mesele de bu zaten,her daim sen onun elinin altındasın,ayoll adam illüzyonist gibi bir parmak şiklatması ile adeta ışınlanıyor karşına,sen daha ne istiyon be bacimsuuuu…Haaariikaa bir bölümdü Zeynep Sultan,devamını da,beklerin enn kısa zaman da inş.Yavv zaten sen finali gördün bizden de esirgemesen de şöyle saat başı bölümleri yayınlayiversen,daha isterikkk ayolll🤭
Lan oğlum bu ne hödüklük ya tamam maçosunda bu kalaslık oğuzhan basma şu kızın sinir uçlarına o karahanın kardeşi hatırlatırım.
Ruken Ruken adam daha nasıl anlatsın seni sevdiğini tutacak kolundan dağa kaldıracak artık seni Oğuzhan yandın birde söylemediğin Kara gerçeği var of of
Oğuzhan biraz özele girdin .. kim alacak seni Rukenin elinden?.. Azranin zulmünden korkmak lazım 😊 Ben duymasını istermiydim söylediklerimin diye bi düşündüm 🤔 sonra zaten olmayan biri nasıl duysun dedim koymadım kendimi Rukenin yerine 😄 Şaka bir yana hiç hoş değil beyefendi
Haydeeee bu ne şimdi bi dakika önce adam gelsin diyodu şimdi atar yapıp o gidiyo …
Bürde kara kadınına yapılmaması gereken biseyi yaptın heleki adl8 bu dinleme olayını duysun seni … nalar bilemiyorum .karahan hic duymasın
Evet dün bu saatlerde vira bismillah dedim, bu gün bu saatte güncelledim. Ama çoookkkk pişmanımmmm. Hem daha önce okumadığım için hem de şimdi nasıl bekleyeceğini bilmediğim için.
Oğuzhan yandın ki ne yandın. Ruken sende artık kendi ayaklarınla gitsen olur biz eridik burada oğuzhana
Sanırım bir süre Ruken in tavırlarını çekeceksin Oğuzhancığım hiç bir Kara kadını dinlenir mi cık cık cık… ❤️🙂😁
Simdi doyduk desem yalan.sevgili yazarcim acaba yarin cuma yeni bolum atarmisin😆😆😆 Oguzhan bukadar dinliyorsunda bu kiz seni dinlemeye kalkip akrabasi oldugunu ogrendiginde ne olucak.Ama simdi herkez Rukene yukleniyorda;Ruken tamamiyle hakliydi.Bunu gormek zor mu.Iki ay ayni evde yasayan zitlik ya savasir ya sever .evet o evde sevdiler bi masal gibi Ruken istediki disarda bi tartalim olcelim gercekten asikmiyiz.Flort durumu olsun.Sonucta yillarin birikimi bi Kenan var.Ben seni bi disarda ozlim kosayim sana geleyim.Ama Oguz oyle istemedi.Iyide Oguz efendi sen Rukeni izleken Kenanla bile izlediginde yandiginda Rukenin senden haberi yoktu disarda elbette o kiza asiksin bu imkani kiza tanimadin simdi höt zöt yapiyosun…😏 acaba azda sen mi surunsen😃😃😎😂😂😂 eline saglik Payelll😉
Her bölüm ayrı güzel. Ben bayılıyorum bu Kara çiftine eline emeğine sağlık ablam 🙂
Yaaa bende yarının cuma olup yeni bölüm gelmesi taraftariyimmm bölüme çokça❤❤❤ aslında bölüm sonu yorum yapmak saçma geliyodu ama kitaplarını okudukça gülüyorum, üzülüyorum , mutlu oluyorum ve bunu ifade etme isteği uyandırıyosun 😍😍😍 eline sağlık guzel bi bölümdü keşke daha bi uzun olsa 🙏🙏🙏
Aaaaaaaaa hain yazaaaar. Instagram’da nispet yapiyonuz, bide tam yerinde bitiriyonuz. Altız demeyimde ne deyim şimdi ben😭😭😭
Alo Asli destek hattı oluşsa super olur florya da bıde ofis oh mıs😂 Oğuzhan yine kızdırdın bizim kara kizi ama siz super oldunuz net💙❤
Kız atarlı anam önce bizi floryaya kapatın diyordu sonra yine terk etti Oğuzhan işin zor ablam
Ya gene cok güzel bir bölüm karşıladı bizi. Ne zaman dir yazmaya çalıştım sanırım olmadı. Bir daha denemek istedim. Vicdan yapıyordum. Okuyupyorum atmamak benlik değil
Bölüm gelmiş 👏👏
Ya bölüm çok güzeldi ama bende sinirlendim açıkçası kız içini rahat rahat dökmüştü özele saygısızlık resmen ah aşk sen adama neler yaptırıyorsun..❤️❤️❤️❤️
Oğuzhan süpersin ya bayıldım sana 🌹♥️ böyle devam😁
O kadar bekledim ki bölümü.. 😍😍😍❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️
Oğuzhan ne zaman açıklayavak acaba kuzeni olduğunu
Ya of bide serseri stil giyinip gelmiş kalbimize oynuyor 😍😍😍😍❤️❤️
Floryaya kaptsınlar bunları 🤣🤣🤣🤣
AZA 😍😍😍 ya ne çok özlemişimmmmm.Kara kızımız yavaş yavaş çözülüyor.E bir kaç doz AZA şartti😂 İnat Ruken’im,aşkta hep abi’yi enişteleri gõzlemiş ama Aslı’yi , Nazli’yi ,ablalarini gõrmemis.Nasil savaş verdiklerini,kazanmak için neler yaptıklarını…Benim kara kızım ,hala birine tümüyle teslim olmaya,ruhunu tüm çıplaklığı ile ortaya koymaya korkuyor galiba.Oğuzhan’a kızmasi dinlenmekten ziyade,içindeki Ruken’i görmesinden. “İnsan,uğruna emek harcadığı şeyi sever ve insan sevdiği için emek harcar.Bir ilişkide çaba yoksa, o ilişki hiçbir zaman meyve vermez.” Bu sözü ben söyledim demek isterdim 😜 ama tabiki bana ait değil alıntı.Yazarimiz işte tam da bunu anlatmış bize.Ne de güzel anlatmis😊. Vermeden alınamıyor mutluluk.Serseri Oğuzhan’a bayıldım😍😂Aniden masanın başinda bitmesine Ruken kadar şok oldum😂Oğuzhan, gerçekten çabalıyor aşkı için😍.Ruken’in ,onun için çabalamasini istemek, kendisinin de Ruken için vazgeçilmez olduğunu hissetmeyi istemek O’nun da hakkı.AZA yine efsane😍😍♥️♥️♥️ve Oğuzhan’in Kerem demesi😂😂ama Asli’in Kenan’i yedirmemesi😍.Çok çok güzeldi yazarcanim,kalemine sağlık.
Ruken nihayet aşkını AZA ya anlattı ve Oğuzhan istediğini Rukenin ağzından duymuş oldu.
Yine çok güzel bir bölümdü. Ellerine sağlık
Ellerine sağlık ❤️❤️❤️❤️
Ay bu Ruken öldurecek beni delirdi Oguzhan diye adam geldi dondu gitti
Emegıne saglık canım benim cok guzel bır bolum olmus ❤️❤️❤️😘😘😘😘
Bölüm muhteşemdi. Oğuzhan Ruken i delirtti sonunda dinlemeyi öğrenince . Eline emeğine sağlık .
Yani rukende haklı yani
Bir yandan😬😬😬işin ypksa bekle yeni
Bölümü
Busefer Ruken çok haklı bukadar dinlenmek bende istemezdim. Bakalim bundn sonra nasil yaklaşacak Oğuzhan . Emegine saglik yazarim
Ruken’in fazla zekası ters tepti herhalde yav 😂 mükemmel bir bölümdü ablacım👏🏻
Oğuzhan’ın haklı sebepleri var
Ama Ruken de haklı şimdi niçin dinliyorsun dimi 😂
Azraa ya alemdi helal olsun
Kızlarda öğrendiğine göre hoşgeldin damat bey 😂
Karan ile tanışma vakti hayde bakalum
Ak ruken örnek olan aşklardan ders almadın mı sen, diyorum ben bu kadınla ın kafa zehir aslı nasıl soy isme takıldı aldı gizemin kokusunu
Ruken de çok nazlı çıktı ya… Tam hemen yelkenleri suya indirme ama yok öyle olsun yok böyle olsun ben bile sıkıldım yani…emeğine sağlık diğer bölüm , yelkenler fora ❤❤
Her satırı ayrı ayrı yorum yapılacak kadar güzeldi 👍Aslı uyanığının hemn soy isme takması Aslı’nın farkını ortata koyuyo ❤❤Azra’nın katolog ,bilboord acısı 😂neyse zararı kurtardı ama içi soğumadı gibi Oğuzhan ‘dan hırsını alamadı 😂😂oğuzhan ın gelmeside harikaydı yaaa hersatırını sırıtarak gülerek okudum ellerine sağlık canııııımmm ❤❤❤❤❤❤😘😘
Sindire sindire tekrar okumam😂😂tabii bi öznur muydu özgür müydü değiliz bizde başa sarıp okuyoruz 🥴
Çok uzun süredir okurunuzum nerde ise watpade girişimle aynı zamanlardır Benim favori kahramanım kurşini kartal olsa da oğuzhan da cuk oturdu sanki Ruken karakterimize
Açıkcası iki kara karşılaştığında olacaklara fragman gibi geldi aza ile tanışma hele de aslının soru işaretleri şimdiden soyadına gelen yorum ve Rukeni silkelemeleri gelecek iki üç bölüm aza etkisi var gibi sonrası zaten karahan çıkar sahneye ah ruken sen fena çarpılacaksın yüreğine sağlık payelll müthiş enerjik bir bölümdü
Çok keyifli bir bölümdü kalemine yüreğine sağlık 🤣🤗😊🌷🌹🌺❤️🥀♥️🇹🇷
Rukencim sen istemiyorsan ben alırım oğuzhanı
😂 ikisi de birbirinden inat
Oğuzhan mı kazanır yoksa Ruken mi sorusuna Oğuzhan diyorum. Adam kızlara ihtiyaç duymadan kendilerini bir yere kapatabilme gücüne sahip ama kızlarla birleşirse çok büyük bir etki yaratır. Ellerine sağlık.
Kralsın Oğuzhan yine yaptın yapacağını ama Rukende çok fena döküldü
Oğuzhan rukenin duygularını öğrendikten sonra ne desede bırakmaz artık
İlk olarak eline yüreğine emeğine sağlık cancağzım çok beğendim…
Bölüme gelirsek Ruken çok önceden yapması gereken AZA toplantısını yaptı tele kulaktan habersiz.. ben Ruken’in o ev ve dışardaki hayat arasındaki farklılık düşüncesine katılıyorum vaz geçilmediğini hissetmek de en doğal hakkı.. şimdi Oğuzhan geldi.. geldi de Ruken’in neler hissettiğini ne beklediğini bilerek geldi bu durumda kendini ve duygularını Ruken’e anlatırken ne kadar inandırıcı ve ikna edici olabilir ki.. haa bir de Oğuzhan’ın sakladıkları var bunlar ortaya çıktığı zaman Ruken kendini kandırılmış hissetmeyecek mi.. Oğuzhan’ın toplaması gereken çok şey var Allah kolaylık versin diyeceğim ama işi zor..
AZA’ya katılıyorum Ruken hep bana hep bana diyor hiç kendinden vermek istemiyor bana biraz şımarıkça geldi adama geliyor niye geldin gidiyor niye gittin fazla naz aşık usandirir bebeğim . Neyse Payalll’im emeğine sağlık😘😘💙💙
Kızım o karahan herkes gidemezsin demez ki sen de bekleye bekleye böyle kalırsın sen bıraktın çocuğu valla hiç suçu yok billboardları yakması dışında dedim Azra bunu yer ama 😂😂😂bakalım neler olacak merak ediyorum
Hayda ee ruken sen dedinya izleniyoruz hatta dinleniyor olabiliriz niye sinirlendjn şjmdi😂😂😂